SAİT FAİK ABASIYANIK
23 Kasim 1906’da Adapazari’nda dünyaya geldi. Istanbul Erkek Lisesi’nin sonuncu sinifinda iken Bursa Lisesi’ne geçti, buradan mezun oldu. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde bir süre egitim gördü. Ekonomi ögrenimi için Isviçre’ye gitti. Kisa süre kaldi ve Fransa’ya geçti. 3 yil Fransa’da yasadi. Yurda dönüste ticaretle ugrasti. Bir süre Halicioglu Ermeni Yetim Mektebi’nde Türkçe grup dersleri ögretmenligi yapti. Hikayeleriyle tanindi. Yasamini Sisli’de Bulgar Çarsisi’ndaki apartman ve Burgaz Ada’daki kösklerinde annesi ile geçirdi. Evlenmedi. Ölümünden sonra Burgaz Ada’daki evi müze haline getirildi. 11 Mayis 1954’te sirozdan öldü. Annesi, ölümünden sonra "Sait Faik Hikaye Ödülü" olusturdu. Olayi temel alan geleneksel öykü kaliplarini yikarak Türk öykücülügünde yeni yollar açti. Siirsel bir anlatim, gerçegi çesitli durumlariyla görünür kilan bir gözlem ve izlenim gücüyle kendisinden sonraki öykücülere önderlik etti. Çagdas edebiyata katkilarindan dolayi Amerika’daki Uluslararasi Mark Twain Dernegi’nin onur üyeligine seçildi.
Şiirlerinden biri:
O VE BEN
Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.
23 Kasim 1906’da Adapazari’nda dünyaya geldi. Istanbul Erkek Lisesi’nin sonuncu sinifinda iken Bursa Lisesi’ne geçti, buradan mezun oldu. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde bir süre egitim gördü. Ekonomi ögrenimi için Isviçre’ye gitti. Kisa süre kaldi ve Fransa’ya geçti. 3 yil Fransa’da yasadi. Yurda dönüste ticaretle ugrasti. Bir süre Halicioglu Ermeni Yetim Mektebi’nde Türkçe grup dersleri ögretmenligi yapti. Hikayeleriyle tanindi. Yasamini Sisli’de Bulgar Çarsisi’ndaki apartman ve Burgaz Ada’daki kösklerinde annesi ile geçirdi. Evlenmedi. Ölümünden sonra Burgaz Ada’daki evi müze haline getirildi. 11 Mayis 1954’te sirozdan öldü. Annesi, ölümünden sonra "Sait Faik Hikaye Ödülü" olusturdu. Olayi temel alan geleneksel öykü kaliplarini yikarak Türk öykücülügünde yeni yollar açti. Siirsel bir anlatim, gerçegi çesitli durumlariyla görünür kilan bir gözlem ve izlenim gücüyle kendisinden sonraki öykücülere önderlik etti. Çagdas edebiyata katkilarindan dolayi Amerika’daki Uluslararasi Mark Twain Dernegi’nin onur üyeligine seçildi.
Şiirlerinden biri:
O VE BEN
Sana koşuyorum bir vapurun içinden
Ölmemek, delirmemek için.
Yaşamak; bütün adetlerden uzak
Yaşamak.
Hayır değil, değil sıcak
Dudaklarının hatırası
Değil saçlarının kokusu
Hiçbiri değil.
Dünyada büyük fırtınanın koptuğu böyle günlerde
Ben onsuz edemem.
Eli elimin içinde olmalı.
Gözlerine bakmalıyım
Sesini işitmeliyim
Beraber yemek yemeliyiz
Ara sıra gülmeliyiz.
Yapamam, onsuz edemem
Bana su, bana ekmek, bana zehir
Bana tad, bana uyku
Gibi gelen çirkin kızım
Sensiz edemem.